Allah yapar yapısını, demir açar kapısını. ( kabak)
Altından su içerum, üstünde çayır biçerum. ( koyun)
Bir ufacık mil taşı, dolanır dağı taşı ( göz)
Buradan vurdum kılıcı, istanbuldan çıktı uci (şimşek )
Dağdan gelir taştan gelir bir kükremiş aslan gelir ( dere)
Ezan okur namaz kılmaz eş alır nikah kıymaz. (horoz)
Gökte açık pencere kalaylı bir tencere. ( ay)
Vidi vidi milidi, dış kapının kilidi, kız allah için söyle akşam gelen kim idi. (uyku)
Karaoğlanı kulağından asarlar. ( tava)
Mesel mesel meliki tırnakları oniki. ( kedi)
Abdest alır namzan kılmaz cemaatten geri kalmaz. ( cenaze )
Otuzüçtane var hepsi allh’ı anar. (tespih)
Pat pat eder dumanı tüter anama babama hasreti gider. ( tabanca)
Sarıdır sarkar düşeceğinden korkar. ( ayna)
Tak burda tak şurda tak kapının dibinde. ( süpürge)
Vurursun vurursun hiç gözünden yaş çıkmaz. ( davul)
Yol üstünde cansız eşek. ( köprü)
Cıvıl cvıl kuşlar, sahrada kışlar, kendi diye işler ellere bağışlar. (arı)
Gelir leyleyin, gider leyleyin, bir ayak üstünde durur yeyleyin. (kapı)
Altı duvar üstü duvar içinde bembeyaz su var. (yayık)
Evelim vardı yiyordum, yemesem ölüyordum. şimdi var yemesemde ölüyorum. ( anne sütü)
Dal ucunda kilitli sandık. (ceviz)